Gün Batımı Fotoğrafları

Yaz geldiğinde zaman zaman akşamları sahile kaçarız. Kaçarız diyorum çünkü yazın binaların gün boyu topladığı ısı akşamları çekilmez bir hal alır. Kurtuluş, sahilde geçirilecek 2-3 saattedir diyerek yola koyuluruz. Tabana kuvvet gerekir. Özellikle dönüş yolunda. İnişli çıkışlı dolambaçlı yaklaşık 2 kilometrelik yolu aşıp çok çabuk bir şekilde sahile ulaşırız. Oğlum önümdedir. O da mecburiyetten. Arabasındadır ve ben onu iterim. Kocaman sırt çantamın içini yedek kıyafet, bez, yiyecek, su ve ille de fotoğraf makinemle onun ayrılmaz parçası tripod ile doldururum.

Çantam şairin masası gibidir ne koysanız alır. Yeri gelmişken Edip Cansever ustanın şiirine de yer vereyim, işte söz konusu Masa da Masaymış ha şiiri;

Adam yaşama sevinci içinde

Masaya anahtarlarını koydu

Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu...

Şiirin devamı az sonra efendim. Nerede kalmıştım, çantam diyordum ne koysanız alır. Doldurunca nereden baksanız 5-6 kilo çeker. 

Kartal Kumcular Sahili Foto: Zülal Garipkuş

Sahildeyken önce bir yere demir atarız. Gün batımı başlamışsa ayrılmayız yerimizden. Zaten hayat önümüzden akar gider. Çekilecek kareler ayağınıza gelir. Sizin onu kovalamaya ihtiyacınız yoktur. Arka planda daima Adalar olur.

Gün Batımı Fotoğrafları Foto: Zülal Garipkuş

Gün batımı fotoğrafları çekerken, artık paten kayanlar mı olur, bisiklete binenler, koşanlar, çekirdek çıtlayanlar, semaverle çay satanlar ve içenler mi olur, balon avlamaya çalışanlar, havyanlarını gezdirenler, balık tutanlar hepside karelerimde yerlerini alırlar. 

Gün Batımı Fotoğrafları Foto: Zülal Garipkuş Pendik Sahili

Dönüş yolu yokuş yüzünden en zorudur. Neyseki hala gençliğimiz var dayanıyoruz. Ertesi gün hala yorgunluğun izleri olsa da üzerimde, bir ömür bakabileceğim fotoğraflar olur elimde. Vee şiire devam;

Kartal Köprüsü, Dumankaya'nın Binası

...
Adam masaya

Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi

Adam koydu masaya dokuzu

Pencere yanındaydı gökyüzü yanında

Uzandı masaya sonsuzu koydu

Bir bira içmek istiyordu kaç gündür

Masaya biranın dökülüşünü koydu

Uykusunu koydu uyanıklığını koydu

Tokluğunu açlığını koydu...

Pendik Sahili

...

Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu

Pendik Burnu

Herkese iyi pazarlar, mutlu kalın.