16 Şubat 2016 Salı

Mim - Kadın Olmak

MİM - KADIN OLMAK

Canlıların çoğu doğaları gereği yaşamlarının ilk yıllarında annelerine bağımlı olarak büyümek durumunda kalırlar. Kimi canlı kısa bir sürede kendine bakabilecek konuma gelirken insan türünde bu olgu yıllar sürmektedir. Kadınların doğurganlık özelliği, kadın ve erkek cinsi arasında hayata katılmak-atılmak anlamında bir denge sorunu ortaya çıkarmaktadır.
***
Yıllarca eğitim görüp eline mesleğini alan kadınlarımız gün gelip anne olduklarında bir ikilemle karşı karşıya kalırlar. Evde oturup çocuk/çocuklarını mı büyütmeli yoksa iş hayatına mı odaklanmalıdır? İş hayatındaki verim açısından düşünüldüğünde işverenlerin kadına geçici eleman gözüyle bakma sebeplerinden biri de bu tercih olayıdır. Doğurganlık özelliği kadına avantajlar sağlamakla birlikte iş hayatında doğal kaybeden olmasına da sebep olmaktadır.
***


Bundan 2 yıl kadar önce medyada bir haber yayınlanmıştı. Özel bir lisede öğrenim gören İlayda Şamlıgil, projesi ile Polonya'da 70'e yakın ülke lisesinin katılımı ile gerçekleşen 'First Step To Nobel Prize In Physics' yarışmasında 40 kişiye verilen onur ödülüne layık görülmüştü. 'Fizikte Nobel ödülü için İlk Adım' diye Türkçe'ye çevirebileceğimiz bu yarışmada İlayda Şamlıgil özetle 'Sıvılardaki su oranını ölçebilecek pratik bir sistem' geliştirmişti.
2016 ya gelindiğinde ise medyaya yeni haberleri yansıdı. Önümüzdeki seneden itibaren NASA’nın Mars’a giden roketlerle ilgili bir projesinde yer alacak.
***
Örneğini verdiğim, geleceği parlak görünen genç kızımıza sonrası için başarılar diliyorum. Kendisi büyük ihtimalle yoluna yaşadığı ülke dışında devam edecek. Hangi yolu seçerse seçsin kendisini zor bir süreç bekliyor olacak. Eninde sonunda da en başta belirttiğim sorunlarla karşılaşacaktır. Kariyerini iyi planlar, iyi bir gelire sahip olursa birden fazla çocuk doğurup bakımları konusunda işine engel teşkil etmeden çözümler üretebilecektir. Bu aynı zamanda iş hayatında rekabette olduğu karşı cins konusunda kendisine avantaj sağlayacaktır.
***
Zor şartlarda çalışan ve iyi bir geliri olmayan bir kadın ise; eş, anne, hem evin hem de el’in çalışanı olarak ağır bir yükün altında kalır. Bu saydıklarım arasında fedakârlık yapılması elzem olduğunda feda edileceklerin başında iş hayatı gelir. Çalışan annenin işe ara vermesi bir çözüm olabilir. Ancak işin başka bir yönü, geriden gelen işsiz genç bir neslin varlığıdır.
Kadın olmak dendiğinde ilk akla gelen, zihinlere yerleşmiş cümle ‘kadın olmak zordur’ cümlesidir.
***
Kadın Olmak mimini daha önce yazan ve yazılarında haberseyri’ne yer veren arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. 
Kadın olmak konusunda yazılanları okumak ve konu hakkında farklı bakış açıları yakalamak isterseniz düşüncesiyle, mimi yapan arkadaşlarımın blog linklerini paylaşmak istiyorum.

sevdicann.blogspot.com/2016/02/kadn-demek-mim.html
dilekce54.blogspot.com/2016/01/kadn-olmak-son-mim.html     
         neselikitapvagonu.blogspot.com/2016/02/mim-kadn-olmak.html
tigrisdriver.blogspot.com/2016/01/kadn-demek-mim.html
www.nilgunozenaydin.com/2016/01/kadin-demek-mim.html
miraserist.blogspot.com/.../kadinlar-icin-bir-mim-bu-ulkede-kadin.html
yagmurtozu.blogspot.com/2016/01/mim-kadn-olmak.html
delikizinbohcs.blogspot.com/2016/01/mim-kadnlar-icin-mim.html


20 yorum:

  1. Çok güzel farklı bir pencereden bakış açısı yakalamışsınız. Maalesef ki beyin göçü bu ülkenin sorunlarından bir başkası. Tarihe adını yazdıran bir sürü bilim adamımız ve bilim kadınımız ülkemizde yeterli imkanı bulamadıkları için başka bir ülkede çalışmalarını yapmak zorunda bırakılıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2 yıl önceki bu haber Tübitak Kurumu'nu eleştiren haberlerle birlikte medyada yer almıştı. Türkiye'de kendine gelecek kurması bana da zor görünüyor. Bir şeyler başarmak, iz bırakmak isteyen kadınlarımızın yollarının açık olmasını diliyorum.

      Sil
  2. Kadın olmayı en iyi özetleyen söz "Hangi yolu seçerse seçsin kendisini zor bir süreç bekliyor olacak..." Evde, işte, sokakta, nerede olursa olsun zor. Kadınların zihnine kadın olmaya dair en şiddetli kazınan fikir kadın olmanın zor olduğu sahiden. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kadının iş dünyasındaki yerini ve geleceğini kısa olarak irdelemeye çalıştım. Yazdıklarımdan çok çok daha fazlası var tabi. Dediğiniz gibi kadının sokakta bile yürümesi zorken iş yaşamında ya da dış ülkede başarıyı yakalaması için önünde farklı engeller oluyor. Teşekkür ediyorum Kalemderi :)

      Sil
  3. Benim blogumuda eklediğin için teşekkürler. O Genç kıza da başarılar diliyorum. Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  4. Kadınlar böyle daha nice başarılara imza atabilirler, atmalılar.. Yolları tıkanmamalı. Dar kalıplara tıktırılmamalı kadınlar.. Bu yazı vesilesi ile İlayda Şamlıgil'i kutluyorum.. Daha nice başarılarla dolu yarınlar dileğiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yolları tıkanmamalı, ne güzel söylemişsiniz. İlayda Şamlıgil projesi ile ilgili ilk başvurusunu Türkiye'de Tübitak'a yapmış. Kabul görmemiş. Polonya'da ise onur ödülü alınca basının odağı olmuş. Kadının başarısı için destek olan, önünü açan, yol gösterenlere de ayrıca teşekkür etmeli... Teşekkür ediyorum Nahide Hanım :)

      Sil
    2. Halbuki böyle başarıların ülkemizde takdir görmesi lazım.. Sahip çıkılması lazım..

      Sil
  5. Kendi linkimi görmek çok sevi dirdi. Ince düsüncen için tesekkürler. Nirçok arkafasi okudum. Eksik olanlar carsa da okuyayim. Maalesef hepimiz aile ve meslek aradinda kaliyoruz. Toplumun kadinlara destegi çok az.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim Derya Hanım :) Konuyla ilgili yazı yayınlayan arkadaşların bakış açılarını bir arada görmek iyi olur diye düşündüm. Çalışan kadın anne olduğunda bu ikilemi yaşamak zorunda kalıyor maalesef. Kamu görevinde çalışanlar sanki bu konuda biraz daha şanslılar gibi. Özel sektör daha acımasız kalıyor.

      Sil
  6. 'Kadın olma'yı çok doğru özetlemişsiniz. Her kadın olmak zor deyişimde içimi hüzün kaplıyor, neden bu böyle diye sorgulamaya başlıyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kadın olmak zor cümlesi hücrelerimize işlemiş sanki değil mi? İşlenmesi sağlanmış :(

      Sil
  7. İlayda, Canan , Feryal.. Niceleri daha iyi olabilmek adına yurtdışına gitmeyi tercih ettiler.. Sanıyorum en iyi fikir.. Kendimden biliyorum Yök Tez Kütüphanesinde "Türkiye'de ilk kez yazılan" bir tez var ve benim tezim o.. "Siyaset Bilimine yeni argümanlar kazandırdığım" için teşekkür edilmişti savunma jürim tarafında.. Hikayenin sonrası çok bildik işte.. Bir bir buçuk yıl sonra ben de yurtdışından kazandığım bir bursu değerlendirmek üzere yolcuyum.. Geri dönmeyi de hiç düşünmüyorum an itibariyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlayda Şamlıgil'in haberini araştırırken onun gibi örneklerin çokluğu dikkatimi çekmişti. Altın gibi parlayan çocuklarımız, gençlerimiz var ama öğüten bir çarkın içinde kaybolup gidiyorlar. Ülkenin insanına hayrı yoksa ve hantal bir yapının içinde kendine küstürüyorsa, çözüm için yurtdışı seçeneğini değerlendirmek en doğal hak diye düşünüyorum.
      İlayda Ş. yerine seni konu alsaymışım yeriymiş! İstikbalin için ne gerekiyorsa yap Dilekciğim. Daha önceleri gidenler niye gittiler, neden hala gitmeye devam ediyorlar diye düşünen yok tepelerde bir yerde.
      Son cümlene yorumum ise of! Sinyaller alıyor ve bekliyordum bu haberi ama işte ne bileyim oflamak geldi içimden...

      Sil
  8. Kadınlık zor zanaat gerçekten, ellerine sağlık canım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum Dream aynı fikirdeyiz :) Sen yapmışmıydın bu mimi? Baktım gerçi ama gözden kaçırmışta olabilirim. Linkini paylaşmak isterim yaptıysan. Sevgiler :)

      Sil
  9. Kaleminize yüreğinize sağlık çok güzel özetlemişsiniz,ayrıca bloğunuzu takibime aldım sevgiler...

    YanıtlaSil
  10. Yüreğine sağlık canım ellerine sağlık yazdıklarını keyifle okudum linkteki blogcanlardan bir kısmını da okumuştum.
    Küsme bana bir ara Diyarbaır a gittim torunuma ve gelin kızıma yol arkadaşlığı yaptım sonrasın da işler filan derken ara da böyle ihmalkarlıklarım oluyor işte:))Ben epeydir uğramamışım üzüldüm şimdi bir dolaşayım izlenesi filmlerin notlarını alayım . sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Hatice hanım. İhmalkarlık olarak kesinlikle görmüyor ve değerlendirmiyorum. Hepimizin bir hayatı var. Cocuklar torunlar olunca da bir kaç parçaya bölünüyoruz hangi birine yetişmeli değil mi? Gönlünüzü ferah tutun uzulmeyin böyle şeyler için. Sevgiler diliyorum.

      Sil

Film Gündemi Copyright © 2019 Tüm Hakları Saklıdır...
Sayfa Başına Dön